Öncesinde araştırmalarım olmuştu nerelere gitmeliyim nereleri görmeliyim diye fakat nereye giderseniz gidin ne kadar araştırma yaparsanız yapın keşfedemediğiniz yerler olacaktır. Olmalı da zira gezmenin en güzel yanı bilinmeyen rotalardır. Şanslı iseniz karşınıza bölgeden birileri çıkar veyahut tanışır iseniz daha çok gezme görme fırsatını yakalayabilirsiniz. Bunun için girişken olmaktan, soru sormaktan çekinmeyin.
Merkez olarak belirlediğim Ürgüp kör nokta kalıyordu rotama göre, yine iyi günlerimizden birindeyiz herhalde ki kaldığımız pansiyonun sahibi bu konuda bize fazlası ile yardımcı oldu. Güzel bir gezi rotası çıkardı bize ve başladık ince eleyip sık dokuyarak gezmeye, gezdiğimiz yerlerde de insanlar ile sohbet edip yerler hakkında bilgi alıyor. Yine gidilmesi gereken yer var mı diye sorup öğreniyorduk. İşin güzel yani bu konu da hemen hemen her yerde yardımcı oluyor. Dolayısı ile gezmek daha keyifli hal alıyor.
Kapadokya’da ilk gün ciddi anlamda gezinin bizim için yorgunluğun dibini gördüğümüz anlardan biriydi. İnsan o kadar heyecanlı oluyor ki orayı da görelim burayı da gezelim derken ayaklarımızın şiştiğini fark ettik. İşin kötü yanı motorla gezmemize rağmen böyle oldu düşünsenize yayan gezdiğinizi düşünemiyorum bile, günün sonunda kızıl vadi düşüncesi bizi rahatlatıyordu bir yandan da güneşin batışını izlemek fikri heyecanlandırıyordu sırf bu yüzden akşam gün batımı olsun diye de yavaş yava iyice gezelim ki tam saatinde orada olalım düşünce ile gezmek yorucu oldu.
- Gün Gezdiğimiz yerler ; Devnret, Aktepe, Zelve, Paşadağ, Çavuşin, Ballıbağ(Aşk Vadeisi), Göreme, Uçhisar Kalesi, Açık Hava Müzesi, Ortahisar, Üç Güzeller ve Kızıl Vadi (Gün Batımı) oldu ilk gün için gezdiğimiz yerler. Bir hayli yoruyorsunuz gerçi gün batımı izler bütün yorgunluğunuzu atıyorsunuz ama yine de iyi bir dinlenmek gerekir. Zira gezecek görecek daha çok yer var.
Uçhisar Kalesi bizim en çok sevdiğimiz yerlerden bir tanesiydi yine güzel manzarası ve eski rum evleri ile bizi büyüledi demek yanlış olmaz. Kalenin tepesine çıkıp en uç’daki taşa oturup adranelinli fotoğraf çekimlerimiz sırasında gelen gidenlerin tepkisii düşersiniz oradan, çok korkutucu, inin lütfen gibi tepkiler vardı. Hatta bi kişi çıkmak istemişti de yanındaki bayan kesin bir dille izin vermemişti bir beyefendiye bizde kendi aramızda gülüşmüştük. Aynı zamanda sabah ilk güneş ışınları uçhiasar kelsine vuruyor ve muazzam bir görüntü oluyor.
2. Gün Gezdiğimiz yerler ; Mustafa Paşa, Manastır Kilisesi, Cemil Köyü, Taşkın Paşa, Şahin Efendi, Güzelöz (Mavrucan), Soğanlı Köyü, Derin Kuyu (Yeraltı Şehri) ve Niğde günün sonu oldu. Bu rota bizi aşk ve mavi koğağından tutun ilk Osmanlı camii’ne kadar gezebiliyorsunuz. Ayrıca şahin efendi çıkışınca çukurun içerisinde kalmış bir köy olduğunu görüyorürsünüz. Ciddi anlamda kapadokya’dan çıkarken büyülenip ve aklınızda yer etmesi için mutlaka bu haritayı kullanın.
Dün ki yorgunluğa rağmen balonları izlemek için sabah 4:45’e kurmuştuk saatimizi gerçi geç bile sayılırdı. Tam balonlar kalkarken yetişmiştik daha yeni yeni havalanıyorlardı. Kendimize hakim bir tepe seçtik ve gönlümüzce fotoğraf çekilip seyre dalmıştık. Müthiş bir keyif veriyor insana, içiniz huzurla doluyor resmen çok, kalkarken ne işimiz var yatıp dinlenelim gibi konuşmalar balonları izledikten sonra iyi demekle son buluyor. Hatta yarış yaptığımız balon olmuştu düşünün o kadar çocuk oluyor insan.
Kahvaltımızı ettikten sonra tekrar yola koyulma vaktimiz gelmişti, gezmek için gittiğimiz ikinci rotamızda bize yardımcı olan aşk ve mavi konağının sahibiydi. O sıralar tabi Emrah’ın replikleri ile eğleniyorduk. Konak toplamda 24 odadan oluşuyormuş, inanmak zor oldu buna çünkü hiç göstermiyor. 22 odasını çekim için kiralamış 2 odasını halen aktif olarak kiralıyormuş, geçenlerde bir baslayı çifti kalmış günlüğü 800 TL’den bide odanın içerisinde neler yok ki jakuzi ’den tutun her şey mevcut üstüne birde havuz yaptıracakmış dışarıda süper olur gerçekten.
Kaldığımız yer ; Dar konak pansiyon. Hemen hemen nerede ne yapılması gerekiyorsa bilgilendirdi ve yol göstermişti Pansiyonun sahibi. Motor tutkunu olan Ercan hocamız gitmeden Frankel(motor) ile illa fotoğraf çekilicem ısrarlarının sonucunda fazlası ile ara gazı vermesi ile son buldu.
Alışveriş-Hediyelik Eşya İçin ; Avanos’u tercih etmelisiniz. Kesinlikle pazarlıktan kaçınmayınız.
Yemek için ; Ürgüp’ü tercih etmeniz daha uyguna gelecektir. Ürgüp akşam için ideal bir yer, eğlence ve gezip tozma anlamında geç saate kadar her yer açık. Temenni tepesinde mutlaka közde bir türk kahvesi eşliğinde tavla oynamanızı tavsiye ederim. Günün yorgunluğuna rağmen gitmiştik.