BURSA-Trilye- Göl Yazı- Cumalıkızık-İznik SEYAHATİM

Yazdır

Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

Bursa gezilecek yerler açısından; gerek tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olması gerekse de Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapması sebebiyle Türkiye’nin en önemli şehirlerinden biridir. 

TRİLYE ;

Bursa da ilk olarak Trilye ile başladık gezmeye, Zeytin bahçeleri, çam ormanları, cumbalı Rum evleri ve kırık dökük ama bir o kadar da sevimli dükkanlarla çevrili bir yer. Trilye’ye  Bursa Mudanya’ya  bağlı olan ve bölgenin güzelliğine güzellik, rengine renk katan ayrı bir köşe,  Mavisi ayrı güzel, yeşili apayrı. Havası baş döndürecek kadar temiz. Bu şirinlik muskası kasabaya adım attığınız anda hiç bilmediğiniz ve hiç görmediğiniz bir masal evinin içinde dolanıyormuşsunuz hissine kapılıyorsunuz. Dar sokakları halen sokaklarda koşuşturan çocukları görebiliyor ve masalsı bir mecaranın içerisine sürükleniyorsunuz. 

FOTOĞRAFLAR

GÖL YAZI ;

Gölyazı, Bursa‘nın görülmeye değer yerlerinden ancak bir İznik gibi sırf burayı görmeye uzaklardan kalkıp gelirseniz hayal kırıklığına uğrarsınız. Öte yandan Bursa yakınlarındaysanız planlarınıza dahil edin deriz. Keyifli, günübirlik gezilip görülebilecek, büyük bir aşkı size hissettirebilecek bir yer. Ağlayan Çınarın aşk hikayesi sizleri mest edecek.

“Tarihin verdiği yorgunlukla yan yatmış ulu bir çınar… Lakin, yaşamaktan umudunu kesmemiş, uzanmış öylesine bağrı yanık, yaprakları hüzün, içi kan ağlarcasına, savaşlara, acılara, kara sevdalara tercüman olurcasına ardında sevgi bahçesi, açamayan gonca bir gül, önünde, oluk oluk gözyaşlarının eseri koca bir göl.”  2017 yılı itibariyle tam tamına 744 yaşında!

Gölyazı’da hem kadınlar, hem de erkekler balıkçılıkla uğraşıyor. Sokaklarında gezerken ağ ören teyze ve amcalar göreceksiniz. Kadınların da aktif bir şekilde ekonomik hayata dahil olduğu küçük yerleşimler ne güzel! Hep var olsunlar. Özellikle Uluabat Gölü’nden çıkan turna ve yayın balığı üzerinden dönen balıkçılık, bu bölgenin en önemli geçim kaynaklarından. 

FOTOĞRAFLAR

CUMALIKIZIK KÖYÜ

700 YILLIK OSMANLI TARİHİNE BİR GÖZ ATALIM…

Köy, iyi korunmuşluğu ve Osmanlı’nın kuruluşundaki önemi sebebiyle 2014’te UNESCO Dünya Miras Listesi‘ne kabul edilmiş, başka bir değişle tüm insanlık için önemli bir yer olarak kabul ediliyor. Zaten Kınalıkar dizisinin burada çekilmesi sebebiyle Türkiye’de ün kazanmış olan köy, böylece yabancıların da uğrak yerlerinden biri olmuş.

Osmanlı Devleti’nin Bursa’da yerleştiği ilk bölgelerden biridir. Osmanlı sivil mimarisinin en muhteşem örneklerini günümüze ulaştıran köyde, toplam 270 adet Osmanlı dönemi evi bulunmaktadır. Bu evlerin 180 tanesi günümüzde de kullanılmakta olup geri kalanı restorasyon ve koruma çalışması altındadır.

Cumalıkızık Köyü’ndeki evler; ağaç, kerpiç ve moloz taştan yapılmıştır. Genellikle üç katlı olan bu evlerin üst katlardaki pencereleri, cumbalı veya kafeslidir. Beyaz, sarı, mor ve mavi renklerle boyalı olan Cumalıkızık evlerinin giriş kapılarında yer alan tokmaklar ve kulplar dövme demirden yapılmıştır. Köyün sokakları ise oldukça dar, kaldırımsız ve taş döşelidir.

Uludağ’ın etekleri ile vadileri arasında sıkışıp kalan köylere zamanında kızık adı verilmiştir. Bu köyleri birbirinden ayırt etmek için; fidye veren köye Fidyekızık ve dereye yakın olan köye Derekızık gibi isimler verilmiştir. Cumalıkızık Köyü’ne cumalı isminin verilmesiyle ilgili ise iki söylem vardır. Bu söylemlerin birincisi; bu köyün eskiden çevre köylerden cuma namazlarına topluca gidilen bir köy olması, ikincisi de Osman Bey’in bu köyü bir cuma günü kurmuş olmasıdır.

FOTOĞRAFLAR

İZNİK

Bursa’nın belki de en tarihi ilçelerinden bir tanesi. Yerleşim Milattan Önce 5. yy’a kadar dayanıyor. Doğal olarak Roma’dan Bizans’a, Selçuklulardan Osmanlı’ya birçok medeniyete ev sahipliği yapıyor. Ayrıca Roma ve Bizans döneminde dini de bir merkez olan İznik, 325 yılında Hıristiyanlar arasında çıkan anlaşmazlıklara çözüm aranan Birinci Konsül’e ev sahipliği yapmış. Bugün burada tüm bu medeniyetlere ait eserleri görmek mümkün. Hatta öyle ki bazı eserlerde bunlar iç içe geçmiş. İlçedeki tarihi kapı ve surlarda antik tiyatroya ait parçalar da gözlerden kaçmıyor.

Burası tarihte 4 medeniyete başkentlik yapmış bir yer. Ayrıca tarihte ilk defa altın paranın basıldığı yer olması nedeniyle “Altın Şehir” diye de anılıyor. Tarih kitaplarında Orhan Gazi’nin 1331’de burayı aldığı söylense de buraya Orhan Gazi 1320’de gelip görüyor ki İznik savaşarak fethedilebilecek bir yer değil. Zira şehir çift sıra kalın surlarla çevrili. Bursa da bile bu denli büyük uzun surlar yok. Bunun üzerine bir strateji geliştiriyor. Şehrin kapılarının olduğu tepelere paşalarını yerleştirip burayı 11 yıl boyunca abluka altında tutuyor. Buraya ne dışarıdan giriş, ne içeriden çıkış oluyor. Bu sırada Bursa’yı, Orhan Gazi fethediyor ve Rumlar Osmanlı’dan kendilerine bir zarar gelmediğini görüyor. Bunun üzerine 1331’de burayı Orhan Gazi’ye savaşmadan hediye ediyorlar.

Tarihinin yanı sıra göl kenarı olması da ayrı bir güzellik katıyor şehre, yemek ve tarihin buluştuğu nadide yerleşkelerden birisi olan İznik gün batımında ayrı bir güzel oluyor. Gölün mis gibi kokusu şehre ayrı bir hava katıyor. Gölün kenarında oturup şehri ve tarihini fazlası ile hissediyorsunuz. 


                            II Murad Hamamı (Hacı Hamza Hamamı) 15. yy’da inşa ettirilmiş. 

 İznik şehir planı bir haç şeklindedir. Bu haçı oluşturan 2 ana cadde var: Yukarı doğru olan Kılıçarslan Caddesi ve onu kesen Atatürk Caddesi. Şehir 4 ana kapı (İstanbul, Yenişehir, Lefke ve Göl) ve 22 tane de küçük kapıya sahip. Kralın kullandığı özel bir yolu var. Diğer gariban vatandaşlar ise küçük kapılardan şehre giriyorlar. Bu kapıların yolları toz içinde. O dönem askerler şehre girenlerin ayakkabılarını kontrol ediyor. Ayakkabıları kirlenmediyse onların Kral Yolu’nu izinsiz kullandıklarını anlayıp onları alıkoyuyorlar.

FOTOĞRAFLAR

İNEGÖL ;

Uludağ’ın eteklerinde kalmış bu küçük ve şirin ilçe Mobilya şehri olarak anılır. Bunun yanı sıra İnegöl köftesi’nden kestane şekerine kadar uzanan lezzet durağı insanı ayrı cezbediyor. İki sanayili bu küçük ilçe organize sanayi ve mobilya sanayileri ile ilçe de fazlası ile ekonomiyi canlı tutuyor. İnsanının sıcak ve samimi olması da cabası, lise son sınıfı burada tamamladığım için kendimi şanlı sayıyorum.

FOTOĞRAFLAR